Çevrimiçi Dil Sözlükleri

Ben Day process

Temel Çeviriler
İngilizce		Türkçe
process n	(method)	yöntem, yol, usul i.
	The chair-manufacturing process is quite complex.
	Sandalye imalatında kullanılan yöntem oldukça karmaşıktır.
process n	(procedure)	işlem, süreç, prosedür i.
	There is a set process for applying for a passport.
	Pasaport başvurusu için belirlenmiş bir prosedür bulunmaktadır.
process n	(systematic actions)	süreç i.
		işlem i.
	You must follow the same process every time you do it.
process n	(time: course) (zaman)	süreç i.
	Throughout the process, he stayed loyal to his beliefs.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Ek Çeviriler
İngilizce		Türkçe
process adj	US (food: prepared by a process)	işlem görmüş, işlenmiş s.
	The process cheese doesn't look or taste like real cheese.
process n	(law: summons)	mahkeme çağrısı, celpname i.
		tebligat belgesi i.
	The process was served by a bailiff.
process n	(anatomy, zoology: protuberance) (anatomi, zooloji)	çıkıntı i.
	This bony process is called the sacral promontory.
process⇒ vi	formal (move in a procession)	geçit töreninde ilerlemek geçişsiz f.
		tören alayında yürümek geçişsiz f.
	The royal party processed from Buckingham Palace to Westminster for the wedding.
process [sth]⇒ vtr	(treat)	işlemden geçirmek geçişli f.
		işleme tabi tutmak geçişli f.
	We need to process this in a chemical solution to make it change colour.
process [sth] vtr	(convert)	dönüştürmek geçişli f.
	Process the wood to make charcoal for cooking.
process [sth/sb]⇒ vtr	(handle systematically)	işlemden geçirmek geçişli f.
		işlem uygulamak f.
	The immigrants were processed at the airport.
process [sth]⇒ vtr	(begin legal process)	davaya başlamak f.
		dava açmak f.
	This case must be processed efficiently or we might lose in court.
process [sth] vtr	(deal with [sth] emotionally) (bir olayla, vb.)	baş etmek f.
	Each of us processes grief in our own way.
process [sb] with [sth] vtr + prep	often passive (serve a summons)	celpname vermek f.
		tebliğde bulunmak f.
	He was processed with a summons to appear in court by the police.
process [sth] into [sth] vtr + prep	(convert)	dönüştürmek geçişli f.
		çevirmek geçişli f.
	Since his stroke, Phil takes much longer to process words into sentences.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Bileşik Şekiller:
İngilizce		Türkçe
due process, due process of law n	(legal proceedings)	yargı süreci i.
	If arrested, you have the right to due process.
due process n	(standard procedure)	standart prosedür i.
in process adv	(underway, ongoing)	devam eden s.
		sürmekte olan s.
Not: A hyphen is used when the term is an adjective that precedes a noun.
	Preparations for the 2012 Olympics were in process.
in-process adj	(goods: in manufacture) (mal, vb.)	imal aşamasındaki s.
		imalattaki s.
in the process expr	(while doing [sth])	bunu yaparken z.
		bu süreçte z.
	Janine has been studying German at school, and in the process, she's made new friends.
in the process of [sth] expr	(during, in the course of)	sırasında, esnasında z.
	The robber tripped and broke his leg in the process of trying to flee.
be in the process of doing [sth] v expr	(be doing)	aşamasında olmak f.
		sürecinde olmak f.
	I am in the process of applying for a visa to travel to the USA.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Ben Day process' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

• Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.

"Ben Day process" için Google Çeviri'nin tercümesine göz atabilirsiniz.

Diğer dillerde: İspanyolca | Fransızca | İtalyanca | Portekizce | Romence | Almanca | Hollandaca | İsveççe | Rusça | Polonyaca (Lehçe) | Çekçe | Yunanca | Çince | Japonca | Korece | Arapça